Eski bir yazı ama ne değişti ki?
Bizim Pamukkale (Hierapolis) doğumlu Yunan Stoacı filozof Epiktetos’un ünlü bir sözü var. Tercüman her kimse biraz yumuşatmaya gayret etmiş çevirirken ve; “Adaletsizlik herkesin başına gelmiş bir felakettir; ama bazıları buna katlanır, bazıları ise başkalarına katlanmasını emreder.” Demiş.
Sözün Grekçe yani Antik Yunanca orijinali şu; “ἀδικία κοινὴ πᾶσιν συμβαίνει κακόν, τῶν μὲν ἑκοῦσι φέρειν, τῶν δὲ ἀλλοτρίων κελεύειν φέρειν.”
Benim naçizane Antik Yunanca bilgime göre asıl tercüme şu olmalıydı; “Adaletsizlik herkesin başına gelmiş bir felakettir. Ne var ki bazıları başına gelen kötü şeylere katlanır. Katlanmayanlar ise hapse atılır!”
Uzman olduğunu iddia edenler tartışadursun biz riski göze alıp, adaletsizliğe katlanamayanlar safını alalım.
İşçi ve Bağ-Kur emeklisine yapılan adaletsizlikten bahsediyorum. Herkes bunu dile getirince bir sus payı verildi. Emekliye bir defaya mahsus 5 bin lira ödeme… Bu bile adil olmamıştı… Çalışan emekliye yok denildi…
Yine sesler yükseldi, yine adaletsizliği dile getirenler oldu…
Sonunda Sayın Başkanımız da duydu bu sesleri…
Danışmanları her kimse onu ilk kararın adil olduğuna ikna etmişlerdi belli ki. Çalışan emeklilere ve tarım emeklilerine de ikramiye verilmesi talimatını açıklarken bir itirafta bulundu Sayın Başkan, “Benim de içime sinmemişti…” dedi.
Belli ki güç bela ikna edilmişti…
Ocak zammının telafi edici olacağı anlatılıyor şimdi de.
Yazıktır ki Ocak zammının da adaletsiz olacağı sinyalleri geliyor şimdiden…
Enflasyon düşüyor söylemi de insanların içine su serpmek için söyleniyor…
Bir litre zeytinyağı kaç para? Haberiniz var değil mi?
Gerisini saymayalım.
Sözün özü yaraları sararken adil olmak şart. Onun yarası şöyle ama senin yaran böyle deyip insanları başlarına gelen adaletsizliğe katlanmaya zorlamak olur bu…
Adalet, adalet, adalet…
Kabul devleti yönetenlerin de işi kolay değil.
Malum hikâyeyi bilirsiniz; Siraküza Kralı Dionysius, kral olmanın çok rahat ve güzel olduğunu savunan Demokles’e ders vermek için onu yemeğe davet eder. Onu ince bir sicimle tavana bağlanmış ağır bir kılıcın altındaki koltuğa oturtur ve ona iktidarın aslında ne kadar zor olduğunu gösterir.
Ama işçi ve Bağ-Kur emeklisinin başında sallanan kılıç pamuk ipliğine bağlı…
PİYASADAKİ BALLARIN YÜZDE 89’U SAHTE!
Sofralarınıza koyduğunuz bal sahte olabilir! Yapılan bir araştırmada piyasadaki balların yüzde 89’unun sahte olduğu ortaya çıktı! Sahte bal en çok internet ortamında satılıyor. Marketlerden aldığınız bal da pek masum olmayabiliyor.
Sahte bal sadece bizde yok. Avrupa da bal sahteciliği ile savaşıyor.
Sahte ballar Avrupa’ya hangi ülkelerden geliyor?
Burada bir tahmin yaptıysanız yanıldınız! Sahte balda birinciliği Birleşik Krallık kimseye kaptırmıyor. Türkiye ise ikinci sırada.
Avrupa Komisyonu’nun 23 Mart 2023 tarihinde yayınladığı rapora göre, Avrupa Birliği ülkelerine ithal edilen ballarda yapılan analizlerde, bal örneklerinin yarısında sahtecilik şüphesi tespit edildi. Rapor, Ekim 2021 ile Şubat 2022 arasında alınan 320 adet bal örneği üzerinde yapılan analiz sonuçlarını içeriyor. Araştırmayı, Avrupa Komisyonu Ortak Araştırma Merkezi (European Commission Joint Research Centre – JRC) yürüttü.
Örnekler, Ekim 2021 ile Şubat 2022 tarihleri arasında laboratuvarlara ulaştı. Toplam 320 örneğin büyük çoğunluğu (%84) gümrük kontrolleri sırasında alındı. Geri kalanı, paketleyici veya dağıtıcılardan sağlandı.
Çalışmaya 17 Avrupa ülkesi katıldı.
Bakın analiz sonuçları nasıl açıklandı;
Bala neler katılıyor diye soracak olursanız cevap çok vahim. Bal diye aldığınız şeyde hiç bal olmayabilir! Glikoz şurubuna bal aroması katılarak piyasaya süren çok firma tespit edildi.
Katılan bazı maddeler ise şöyle sıralanabilir;
Melas, pancar, nişasta, dekstrin, kitle zamkı, jelatin, gliserin, un, aroma sakaroz, patates, mısır ve pekmezler, su, un, tebeşir, vb.
Biraz dürüst olanlar arıları şekerle besleyip çeşitli adlar altında doğal bal olarak satıyor.
Daha az dürüst olanlar bala yukarıdaki katkıları ekleyip ballarını çoğaltıyorlar.
Dürüstlükle uzak yakın alakası olmayanlar ise glikoz şurubuna bal aroması ve duruma göre çeşitli maddeler katıp örneğin ‘kestane balı’ olarak satabiliyor.
Piyasadaki aromalar şöyle sıralanabilir;
Böğürtlen Balı Aroması, Çam Balı Aroması, Kekik Balı Aroması, Keşmir Balı Aroması, Kestane Balı Aroması, Lavanta Balı Aroması…
NASIL ANLAŞILIR?
Yabancı karışımları saptamak oldukça kolaydır. Bunun için kabın dibinden bal bir tüpe alınarak üzerine damıtık su konur ve bal süzülür, eğer karışım varsa ya çökelti halinde dibe çöker veya yüzeye çıkar. Nişasta karışımını anlayabilmek için, damıtık suda çözünmüş olan, bal çökeltisine birkaç damla tentürdiyot damlatılır. Ortaya çıkan mavi renk nişastanın varlığını gösterir.
Baldaki dekstrin ise söyle belirlenir. 1 gr. bal 5 ml. sıcak suda çözülür. Üzerine 0.,25 ml. iyot çözeltisi katılır. Şahit çözeltisi olarak 5 ml.su alınır, üzerine 0,25 ml. iyot çözeltisi katılır, içinde dekstrin olmayan bal şahit çözeltide olduğu gibi sarı – kahverengi bir renk verir. İçinde dekstrin bulunan bal bulanıklık olur.
Yine de en doğru sonuçlar laboratuvarda alınıyor.
Unutmayın; Bazen laboratuvar bile sahte balı ayırt edemiyor.
Yorum gönder